21 Haziran 2013 Cuma

Ebu sa id Kişisel olarak yere yemin etmekten ve la'netleşmekten bile çekinmedi

Ebu sa id Kişisel olarak ve İslam adına yaptığı yanlışları örtmek ve insanların gözünden gizleyebilmek için önceleri tedlis yaptı, daha sonra ise tedlisle de yetinmeyerek açık yalanlar söylemeye başladı. Çünkü tedlis yapmak kusurlarını örtmüyordu. Delik büyük olduğu için yaptığı tedlisler yama olmaya yetmiyordu. Açıkça yalanlar söylemeye başladı. Defalarca söylediği yalanları yüzüne vurdum. Ebu sa id ise yalan yere yemin etmekten ve la'netleşmekten bile çekinmedi. Yaptığı hayasızlıklardan dolayı hiç yüzü kızarmıyordu. Çünkü Ebu sa id de yüz diye birşey kalmamıştı.
Allah (cc) doğru söz söylemeyi emr etmiş, yalan söylemeyi haram kılmış ve yalanı ancak Allah (cc)'ın ayetlerini inkar edenlerin uyduracağını bize haber vermişti (16/105). Rasulullah (s) şakadan bile olsa yalan söylemeyi ümmetine nehy etmiş, bir mü'minin asla yalancı olamayacağını haber vermişti. Yalancılar Allah (cc)'ın yanında da, insanların yanında da sevilmeyen kimselerdi. Ebu sa id ise bütün bunları gözardı etti. Göz ardı etmenin sebebi de şuydu: Çünkü işlediği münkerleri başka türlü izah edemeyecekti. Ancak bu arada herşeyin tek tek açığa çıkacağı hesab gününü unutuyordu. Bu dünya hayatında yaptığın fahişeliklerden dolayı kızarmayan yüzünün mahşer gününde Allah (cc)'ın ve insanların huzurunda kara çıkacağını, Allah (cc)'ın Ebu sa id in yüzüne bakmayacağını unutuyordu.